Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4632 Esas 2011/1115 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4632
Karar No: 2011/1115
Karar Tarihi: 03.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4632 Esas 2011/1115 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4632 E.  ,  2011/1115 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescili

    ... ile ... Köyü Tüzel Kişiliği ve ... aralarındaki tescil davasının reddine dair... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen ....06.2010 gün ve 406/279 sayılı hükmün ...’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR
    Davacı ... vekili, vekil edeni adına kayıtlı dava dışı 110 ada ... parselin bitişiğinde bulunan ve kadastro paftasında yol olarak gösterilen tapusuz taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla davacı ... tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... temsilcisi davanın reddini savunmuş, diğer davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi dava konusu taşınmazın 40 yılı aşkın süreden beri yol olarak kullanılan bir yer olduğunu belirterek reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı lehine kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro sırasında paftasında yol olarak bırakılan taşınmazın TMK.nun 713/...-... ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ....maddelerine tutunularak açılmış tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
    Somut olayda; çekişme konusu yer, 2005 yılında yapılan kadastro sırasında paftasında yol olarak gösterilmiş, eldeki dava ise ........2009 tarihinde açılmıştır. Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, paftasında gösterildiği tarihten itibaren makul süre içerisinde açılmış bulunan davalara bakılması ve paftasında gösterildiği tarihten geriye doğru kazanmayı sağlayan sürenin nazara alınması gerekmektedir. Tescil konusu yerin tespit dışı bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar ... yıldan fazla süre geçmiş bulunduğuna göre, bu sürenin Dairece benimsenen “makul süre” olarak kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken değişik nedenlerle reddine karar verilmesi doğru değil ise de ret kararı sonucu itibarıyla doğru görüldüğünden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonuç olarak doğru olan usul ve kanuna uygun bulunan yerel mahkeme kararının ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı ...,... TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan ...,... TL’ nin temyiz edenden alınmasına 03.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.