13. Ceza Dairesi Esas No: 2012/1856 Karar No: 2013/11067
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/1856 Esas 2013/11067 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, geceleyin birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülen sanıkların mahkumiyeti hükme bağlandı. Ancak, sanıkların ceza infazlarına yönelik olarak yapılan açıklamalar ve sanıkların ölümü üzerine yeni bir karar verildi. Hükümlerin düzeltilmesi ve onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 143. maddesi, 58. Maddesi, 53/1. Maddesi ve 64. Maddesi belirtildi.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/1856 E. , 2013/11067 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanıklar ... ve ... hakkında geceleyin birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür. A-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde; Eylemlerini geceleyin gerçekleştiren sanıklar hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanmaması ve tekerrüre esas sabıkaları bulunan sanıklar hakkında TCK"nın 58. Maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...,... müdafiilerinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına” tümcelerinin eklenmesi suretiyle,eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay CGK"nın 05.03.2013 günlü, 2012/1-1560 esas ve 2013/81 karar sayılı ve aynı günlü 2013/8-131 esas ve 2013/75 karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere, temyiz incelemesinden önce sanığın ölmesi hâlinde, müsadereye tâbi eşya olsa bile 5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi uyarınca, hükmün bozulmasıyla yetinilmesi, müteakip işlemlerin ise; mahkemesince yapılması gerekir. UYAP"tan alınan nüfus kaydına göre, sanığın 21.07.2009 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında 5271 sayılı CMK"nın 223/8 ve TCK"nın 64/1. maddeleri uyarınca sanığın öldüğünün anlaşılması hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,16.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.