(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/2577 E. , 2013/13466 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı eczacı olduğunu, davalının, eczanesinden 3 ayrı reçete ile ilaç aldığını, aldığı ilaç bedellerinin SGK"dan tahsilini talep etmesine rağmen SGK tarafından her 3 reçetenin de ilaç bedeli tahsil edilme şartlarını taşımadığı gerekçesiyle iade edildiğini, reçete bedellerini tahsil edemediği için davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, reçetesini ve gerekli belgeleri sunması üzerine davacının ilaçları verdiğini, davacının ilaçları verirken belgelerin eksik olduğunu, bu durumda ilaç verilemeyeceğini kesinlikle belirtmediğini, Bütçe Uygulama Talimatı gereğince eczacının hastaya gerekli bilgileri vermesi gerektiğini, zira hastanın SGK tarafından karşılanmayan ilacı almama seçeneği bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dairemizin bozma ilamı üzerine mahkemece, hakkaniyet ilkesi gereği davacının davalıyı rapor prosedürünü tamamlaması hususunda uyarmaması nedeniyle davacının % 80, davalının %20 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle takibin % 20"sine tekabül eden 893,02 TL lık kısmına itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2013/2577-13466
2- Davacının davası mahkemece kısmen kabul edilmiş ve davacı ile davalının kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olması sebebiyle, davacı vekili ve davalı vekili için ayrı ayrı 107,16 TL vekalet ücreti takdir edilmiştir. Ancak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2.maddesine göre; asıl alacak miktarı 3.333.33 TL.ne kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, davanın kabul edilen ve reddedilen kısımları 3.333,00 TL nın altında kalmaktadır. Bu durumda davacı vekili ve davalı vekili lehine ayrı ayrı 400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacı ve davalı vekili için ayrı ayrı 107,16 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7.maddesi gereğidir.
SONUÇ: 1. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün, 6. paragrafında bulunan (107,16 TL) nispi vekalet ücreti miktarının karardan çıkarılarak yerine (….400,00 TL) vekalet ücreti miktarının yazılmasına, yine 7. paragrafının tamamen hükümden çıkartılarak yerine “davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine “ söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde davacı ve davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.