Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/19089 Esas 2015/7701 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19089
Karar No: 2015/7701
Karar Tarihi: 25.05.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/19089 Esas 2015/7701 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/19089 E.  ,  2015/7701 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın, yolun karşısına geçmek isteyen davacıya çarparak ağır şekilde yaralanmasına ve malul kalmasına neden olduğunu belirterek 10.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 158.954,05 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
    Davalı vekili, davacının kaza sonrası tüm ihtiyaçlarının davalı tarafça karşılandığını, davacının da davalıdan hiçbir hak talep etmeyeceğine dair bir yazı verdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat talebinin kabulü ile 158.954,05 TL"nin olay tarihi olan 03/12/2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL"nin olay tarihi 03/12/2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    .... İhtisas Kurulu"nun 06/08/2012 tarihli raporunda, davacının 03/12/2004 tarihinde geçirdiği

    dava konusu kaza sonucunda davacıda organik kişilik değişikliği denilen akli arıza tespit edildiği, yapılan muayenelerinde fiil ehliyetini müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğinin önemli derecede azaldığı, davacının, taahhütname imzaladığı 01/06/2005 tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, davacının dava ehliyetine sahip olup olmadığı hususu araştırılmamıştır. Davacı, kendisinin verdiği vekaletname ile vekil aracılığı ile temsil edilmiştir. Oysa, dava ehliyeti dava şartlarındandır. Mahkeme, tarafların dava ehliyetine sahip olup olmadığını re"sen gözetmek zorundadır. O halde mahkemece, davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği hususunda vesayet makamına yazı yazılması, davacıya vasi tayin edilmesine karar verilmesi halinde vasinin vesayet makamından alacağı husumet izni ile davaya devam olunarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.