Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5977 Esas 2015/7706 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5977
Karar No: 2015/7706
Karar Tarihi: 25.05.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5977 Esas 2015/7706 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/5977 E.  ,  2015/7706 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının işleteni olduğu aracın, davacının sürücüsü olduğu araca çarpması sonucu yaralanmasına neden olduğunu belirterek 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, aracın müvekkili tarafından uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiralandığını, bu nedenle müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının işleten sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. ve 19. maddeleri hükümlerine göre trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, kimliğini belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kayıt maliki, işleten konumunda olmadığını işletenin bir üçüncü kişi olduğunu kanıtladığında, malik olmasına karşın, işleten sıfatıyla sorumlu tutulamaz. Bununla birlikte, zarar gören kişi, davasını açmadan önce işletenin trafik kaydında adı yazılı kişi olup olmadığı konusunda bir araştırma yapmakla yükümlü kılınamaz. Olağan olanı, davanın trafik kaydında adı yazılı kişiye yöneltilmesidir. Somut olayda da davacı, trafik kaydına dayanarak davalı aleyhine açmış, davalının işleten olmadığı ileri sürdüğü kanıtlarla doğrulanmıştır. Bu nedenle davanın açılmasında davacının bir kusuru bulunmadığından

    davanın husumet nedeniyle reddi üzerine davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 3. bendindeki “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2 maddesi gereğince 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” tümcesinin hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.