13. Ceza Dairesi Esas No: 2012/23082 Karar No: 2013/11657 Karar Tarihi: 29.04.2013
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/23082 Esas 2013/11657 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve temyiz edilen bir hırsızlık ve mala zarar verme suçu kararının incelendiği belirtilen kararda, sanığın mala zarar verme suçundan mahkum olduğu ve hükmün temyiz edilemeyeceği vurgulanmıştır. Ancak, hırsızlık suçuyla ilgili olarak yapılan incelemede, suçun sanık tarafından işlendiği ve nitelendirme açısından usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak, mahkemenin tüm kanıtları değerlendirerek gerekçeli karar vermemesi ve müştekinin aracının saatlerine dikkat edilmeden suçun gece vakti işlendiği düşünülmediği için kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b ve 143. maddelerine uyan suçlarda zamanaşımı sürelerinin hesaplanması gerektiği ve 143. maddenin suçun gece vakti işlenmesi halinde daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli bir hüküm olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 289/1-g maddesi gereği mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine uygun şekilde açık ve gerekçeli olması gerektiği belirtilmiştir.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/23082 E. , 2013/11657 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ... müdafiinin temyizinin, hırsızlık ve mala zarar verme hükümlerinin açıklandığı 04.12.2008 tarihli ek karara yönelik olduğu ve bu tarihten sonra verilen kararların hukuken yok hükmünde oldukları ve yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâli olması nedeniyle aynı Kanun"un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alınacağı öngörüldüğünden, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143. maddelerine uyan sanığın eyleminde zamanaşımı sürelerinin gerçekleşmediği kabul edilerek yapılan incelemede; I- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; 5237 sayılı TCK’nın 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın türü ve miktarına göre, 1412 sayılı CMUK’un 5219 sayılı Kanun ile değişik 305/1 maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince sanık ... müdafiinin temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın lehine olan tedbirin uygulanması açısından duruşma açılarak yeniden karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanıkların eyleminin ne olduğunun gerekçeli kararda gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, önceki hükme yollamada bulunmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g maddesine aykırı şekilde hüküm kurulması, 3-Müşteki ...’nın aracını 25.12.2007 günü saat 17:35 sıralarında öğretmen evi önüne kapılarını kilitleyerek park ettiğini, aynı gün saat 17:50 sıralarında hırsızlığı fark ettiğini söylemesi ve olay tarihinde de güneşin saat 16:26’da battığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.