Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5209 Esas 2011/2325 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5209
Karar No: 2011/2325
Karar Tarihi: 19.04.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5209 Esas 2011/2325 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5209 E.  ,  2011/2325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    ... ile ... aralarındaki alacak davasının reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 03.05.2010 gün ve 351/640 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, vekil edeninin, davalı aleyhine açtıkları Ankara 2. Aile Mahkemesinin 2005/368 Esas ve 2006/369 Karar sayılı dava dosyası ile alacak isteğinde bulunduğunu, mahkemece 1000 TL alacağa hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, yukarıda esası açıklanan dava dosyasında, dava konusu edilen taşınmazdaki katkının daha fazla olduğunu, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulduğunu, iş bu davayı ek dava niteliğinde açtıklarını belirterek, vekil edeninin fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL katkı alacağının 25.02.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, TMK.nun 178. maddesi hükmü uyarınca evliliğin boşanma ile sona ermesinden doğan dava haklarının zamanaşımına uğradığı gibi dava konusu taşınmazın davalının babaannesine ait olup, davacının katkısının olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 14.09.1998 tarihinde evlenmiş, 25.02.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.04.2005 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu taşınmaz 28.05.1999 tarihinde eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde alınarak davalı adına tescil edildiğinden uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
    Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on yıllık zamanaşımına tabidir. Borçlar Kanununun 125. maddesindeki “Bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir”. Hükmündeki (her dava) sözcüklerini “bütün alacaklar” şeklinde anlamak gerekir. Zamanaşımının başlangıcı boşanma kararının kesinleştiği 25.04.2005 tarihli olmaktadır. Çünkü, Borçlar Kanununun 132/1-3 bendi uyarınca, “eşler arasında evlilik devam ettiği sürece alacaklar kanununda zamanaşımı işlemez” (MK.225. md) TMK.nun genel nitelikli hükümler kenar başlığını taşıyan 5. maddesi uyarınca Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır. Bu açıklamalar karşısında yerel mahkemece yanlışa düşülerek 4721 sayılı TMK.nun 178. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımının uygulanması doğru olmamıştır.
    Mahkemece yapılması gereken iş; iddia ve savunma çerçevesinde taraf delileri toplanıp değerlendirilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar vermek olmalıdır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 19.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.