18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/24412 Karar No: 2016/15093 Karar Tarihi: 28.09.2016
Kötü muamele - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/24412 Esas 2016/15093 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. TCK'nın 232/1. maddesinde düzenlenen kötü muamele suçunun oluşması için mağdura yönelik fiillerin süreklilik arz etmesi ve kanunda düzenlenen suç oluşturma eylemlerinden farklılaşması gerektiği belirtilmiştir. İddianamede sanığın eşi olan mağdureye uzun zamandır sürekli hakaret etmek ve fiziksel şiddet uygulamak suretiyle kötü muamelede bulunduğu, olay günü de mağdureyi yaraladığı belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın hem kasten yaralama hem de kötü muamele suçlarından cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak, sanığın suç tarihinde gerçekleşen fiziksel şiddet ve hakaret eylemlerinin ayrı ayrı suçlar oluşturması ve başka bir kötü muamele suçu iddiasının bulunmaması nedeniyle sanığın kötü muamele suçundan beraat etmesi gerektiği belirtilmiştir. TCK'nın 53/l-(c) maddesine göre hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihine kadar geçerli olacağı ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak verdiği iptal kararının uygulanması zorunluluğunun gözetilmediği belirtilmiştir. Kararda geçen
18. Ceza Dairesi 2015/24412 E. , 2016/15093 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kötü muamele HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- TCK"nın 232/1. maddesinde düzenlenen kötü muamele suçunun oluşması için mağdura yönelik fiillerin süreklilik arz etmesi ve kanunda düzenlenen ve suç oluşturan fiillerden farklılaşması gerektiği, her türlü kötü muamelenin bu suçun oluşmasını olanaklı kılmayacağı, yarı aç veya susuz bırakma, uyku uyutmamak, zor koşullarda çalışmaya mecbur bırakmak gibi eylemlerin bu suça örnek olabileceği, İddianamede sanığın eyleminin, eşi olan mağdureye uzun zamandır sürekli hakaret etmek ve fiziksel şiddet uygulamak suretiyle kötü muamelede bulunduğu, olay günü de yine mağdureyi BTM ile düzelebilir şekilde yaraladığı, her iki suçtan da ayrı ayrı cezalandırılması şeklinde gösterildiği, mahkemenin de bu kabul ile sanığın hem kasten yaralama hem de kötü muamele suçlarından cezalandırılmasına karar verdiğinin anlaşıldığı, sanığın suç tarihinde gerçekleşen kasten yaralama eyleminden önceki fiziksel şiddet ve hakaret eylemlerinin ayrı ayrı suçlar oluşturması ve başkaca kötü muamele suçundan cezalandırmayı olanaklı kılan suç unsurunun iddianame kapsamında gösterilmemesi karşısında sanığın bu suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Kabule göre de, a- TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, b- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.09.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.