13. Ceza Dairesi Esas No: 2013/3355 Karar No: 2013/11953 Karar Tarihi: 29.04.2013
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2013/3355 Esas 2013/11953 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın hırsızlığa eksik teşebbüs suçundan 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, ancak infaz sırasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun lehe hükümlerinin uygulanması talebiyle açılan davanın zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, hükmün kanun yararına bozulması için talepte bulunmuş ve Yargıtay 13. Ceza Dairesi de kesinleşen mahkumiyetlerden kazanılmış hak doğmayacağı hususunu gözeterek İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararını bozmuştur. Kanunlar ise şöyledir: 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 492/6-7-son, 61 ve 81/2. maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 9/4. maddesi, 5271 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 309. maddesi.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2013/3355 E. , 2013/11953 K.
"İçtihat Metni"
Hırsızlığa eksik teşebbüs suçundan sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanun"un 492/6-7-son, 61 ve 81/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/05/2004 tarihli ve 2002/616 esas, 2004/1087 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine sanık hakkında açılan kamu davasının 765 sayılı Kanun"un 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 17/03/2011 tarihli ve 2002/616 esas, 2004/1087 sayılı ek kararma karşı, Adalet Bakanlığı"nın 26.12.2012 gün ve 2012/18847/73552 sayılı kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasıın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.01.2013 tarih ve 2013/8329 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi. MEZKUR İHBARNAMEDE; 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/4. maddesinde yer alan, "Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, ilk kararının kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca, lehe kanun değerlendirilmesi yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmıştır. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: “Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı incelenen” dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile; İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2011 tarihli ve 2002/616 Esas, 2004/1087 sayılı Ek kararının BOZULMASINA, aynı yasanın 309/4-b maddesi gözetilerek müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, kesinleşen mahkumiyetlerden kazanılmış hak doğmayacağı hususunun gözetilmesine, dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.