Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek ıslahla birlikte davacı H. Ç. için 13.320 TL, davacı H. Ç. için 13.755 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, davacılar Hasan ve Hülya için ayrı ayrı 20.000 TL, davacılar M. C., İ. ve M. Y. için ayrı ayrı 12.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı R.. E.."den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı R.. E.. vekili özetle davanın reddini savunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı H. Ç. için 13.320 TL, davacı H. Ç. için 13.755 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, davacı Hasan ve Hülya için ayrı ayrı 1.750 TL, davacılar M. C. ve İlayda için ayrı ayrı 1.000 TL, davacı M. Y. için 500 TL manevi tazminatın davalı R.. E.."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, tarafların kusur oranı, ölen çocuğun yaşı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, davacıların ölen desteğe yakınlıkları, kaza tarihi gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde olmayıp, çok azdır. Mahkemece makul ölçüde manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 02.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.