13. Hukuk Dairesi 2016/26141 E. , 2019/11506 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kurum ile aralarında Özel ... Hizmeti Sunucularından ... Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme hükümlerine uygun olarak faaliyet gösterdiğini, davalı kurumun 2012 Aralık dönemi faturaları üzerinde yaptığı incelemede ayakta, yatarak, günübirlik ve diğer tedavi grubunda tedavi gören hastalara ait faturalarda kesintiler yaptığını ve kesinti nedeni olarak hastalara yapılan işlemin anlaşılamadığını, bedellerinin kurumca karşılanmayan işlemlerden olduğunu, endikasyon olmadığını, yapılma gerekçesinin ve sonucunun olmadığını, yeterli ameliyat notu olmadığını ve yetersiz epikriz gösterildiğini gerekçe göstererek 2012 Aralık dönemi için 46.553,58 TL kesinti yaptığını, kesintinin haksız olduğunu belirterek bu davalı kurum tarafından yapılan bu işlem nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı şirketin hakedişinden mahsup edilecek 2012 yılı Aralık dönemi için toplam 45.095,98 TL kesintinin hukuka aykırı olduğunun tespitine, davacı şirketin dava konusu nedeniyle davalı tarafa 1.457,60 TL dışında herhangi bir borcunun olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı SGK Başkanlığı"nın, 492 Sayılı Harçlar Kanunu ve 5502 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu"nun 36. maddesi hükmüne göre harçtan muaf olmasına göre davalı kurumdan harç alınması olanaksızdır. Buna göre, davalının harçtan muaf tutulması gerekirken, bakiye harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Davalı harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan peşin harcın kararın kesinleşmesinden sonra istem halinde davacıya iadesine” cümlesinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 3. bendi hükümden çıkartılarak yerine "Davacı tarafça yapılan 88,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.200,00 TL bilirkişiler ücreti olmak üzere toplam 1.288,00 TL yargılama giderinden davadaki kabul-red oranına göre 1.247,67 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına," söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.