13. Hukuk Dairesi 2016/26663 E. , 2019/11552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan ... ile arasında ... Noterliğinde 24.02.1998 tarihinde düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile davalının muris babası olan ...’den intikal eden ... ili ... ilçesi ... Beldesi ... mevkii,5 cillt, 117 sayfa, 475 sıra nolu, 352 parsel 4-5 pafta no.da kayıtlı gayrimenkuldeki payının tamamını 550 milyona (Türk Eski Lirası) ...’a sattığını, yine davalılardan ... ile arasında ... Noterliğince 17.03.1998 tarihinde düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile davalının muris babası olan ...’den intikal eden aynı gayrimenkuldeki payının tamamını kendisine sattığını, yurt dışında olması ve tapuya şerh koydurmaması nedeniyle, davalılardan ...’nin, payının tamamın muvazaalı olarak ...’ya; ...’ın ise payının tamamını ...’a sattığını öğrendiklerini, 352 parselin tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde müspet ve menfi zararlarının tespiti ile tazminini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ..., duruşmada; dava konusu yerlerin satışını yaptıklarını, davacıya da bu konuda beyanda bulunduklarını belirterek davanın reddini istemişler, davalı ... vekili ise, tapu kaydına göre taşınmaza sahip olduğunu, tapu siciline şerh verilmediği içinde bilgisi olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 13.204,87 TL"nin 6.636,70 TL"sinin davalı ..."dan, 6.568,17 TL"sinin ise davalı ..."dan dava tarihi olan 02/06/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, davacının tapu iptal tescile ve fazlaya ilişkin talebinin reddine, davalılar ... ve ..."a karşı açılan davadan feragat edilmesi nedeniyle bu kişiler yönünden açılan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tararfından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın, "hükmün kapsamı" başlığını taşıyan 297. maddesinin (b) bendinde tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile T.C kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerinin de kararda yer alması gerektiği düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davanın davalılar ... ve ... adına da açıldığı, bu şekilde yargılama yapılarak hüküm kurulduğu, ancak gerekçeli karar başlığında bu iki davalı ismine yer verilmediği anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece; gerekçeli karar başlığında davalılar ... ve ...’ın adlarına, adreslerine ve vekillerinin bilgilerine yer verilmesi gerekirken, hükmün karar başlığı kısmında, yukarıda adları belirtilen davalıların yer almaması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebebine göre davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 225,50 TL harcın davalı-..."a iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.