Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/71 Esas 2015/2341 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/71
Karar No: 2015/2341
Karar Tarihi: 16.02.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/71 Esas 2015/2341 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/71 E.  ,  2015/2341 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi

    Dava, Kurumca yapılan işlemlerden dolayı mağdur olduğu iddasına dayalı olarak manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle; davanın, idari yargının görev alanına girdiği anlaşıldığından mahkemenin görevsizliğine, karar verilmiştir.
    Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacılar vekili tarafından duruşma talebinde bulunulmuş ise de, temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Yargı çeşitleri (kolları) arasındaki ilişkiye, yargı yolu denir. Bu nedenle, medenî yargıda hukuk mahkemesi ile idarî yargıdaki idare mahkemesi arasındaki ilişki, bir yargı yolu ilişkisidir. Hukukumuzda "yargı yolu" için de "görev (vazife)" terimi kullanılmaktadır. (bkz: Anayasa m. 158, I; UMK m. 7, I; İYUK m. 9 ve 14). Oysa görev, belirli bir davaya (bir yerdeki) aynı yargı kolundaki ilk derece mahkemelerinden hangisinin bakacağını belirtir. Meselâ, medenî yargıda görev, bir davaya bir yerdeki (İlçedeki) hukuk mahkemelerinden (sulh hukuk, asliye hukuk mahkemeleri ve özel mahkemelerden) hangisi tarafından bakılacağını belirtir. Buna karşılık, bir davaya hukuk mahkemesinde mi yoksa, idare mahkemesinde mi bakılacağı, görev değil, yargı yolu sorunudur.(Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü s.722)
    Eldeki davada; Mahkemece, davalı kurumun hizmet kusuruna dayalı olarak tazminat isteminde bulunulduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, aslen manevi tazminat istemine ilişkin istemlerin Borçlar Kanunu hükümlerine göre incelenmesi ve bu nedenle genel mahkemelerde incelenmesi gerektiği hususu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hüküm fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine;
    “1-Dava şartlarından görev şartının yokluğu nedeniyle HMK" nın 114/1 -c fıkrası ve 115/2 fıkrası uyarınca davanın usulden REDDİNE, talep halinde dosyanın yetkili Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine,
    2- 6100 sayılı HMK madde 331/2 gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin görevli mahkemede nazara alınmasına,” hükmünün yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacılardan alınmasına, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.