1. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/14014 Karar No: 2013/17350 Karar Tarihi: 05.12.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/14014 Esas 2013/17350 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2013/14014 E. , 2013/17350 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ESKİ HALE GETİRME
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 226 ada, 48 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, taşınmazın bir bölümünün yol olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/19 Değişik İş dosyası ile müdahalenin saptandığını ileri sürerek tespit dosyasına atıfta bulunmak suretiyle eldeki davayı açmıştır. Bilindiği gibi, Türk Medeni Kanununun 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu, haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkusuzdur. Somut olayda; Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/192 sayılı tespit dosyası kapsamında yapılan uygulama sonucu alınan bilirkişi raporu ile davalı tarafın çekişmeye konu taşınmazın (A) ile gösterilen 154,89 m² ve (B) ile gösterilen 9.55 m²"lik toplam 164.44 m²"lik alana müdahale edildiği saptanırken mahkemece yargılama sırasında yapılan uygulama sonucu alınan bilirkişi raporunda ise elatılan bölümün (A) ile harflendirilen 177.55 m², (B) ile harflendirilen 68.00 m²"lik toplam 245,55 m²"lik bölümüne müdahale edildiğinin saptandığı, davacının tespit dosyasına atıfta bulunmak suretiyle dava açtığı, ıslah talebinde bulunulmadığı halde mahkemece yargılama sırasında yapılan uygulama sonucu alınan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı dolayısıyla raporlar arasındaki çelişki giderilmeden sonuca varıldığı görülmektedir. Hal böyle olunca; yerinde yeniden uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılarak bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, davalının kullandığı bölümlerin duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, bilirkişilerden infaza elverişli rapor ve kroki alınması, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, davalının bir kısım bölümler yönünden kullanımı açık olduğu halde yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.