1. Hukuk Dairesi 2013/13717 E. , 2013/17353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, ortak mirasbırakanı..."in, dava konusu 421 ada, 8 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma akdi ile oğlu olan davalıya devrettiğini, temliki işlemin muvazaalı olduğunu, ivazlı akit yapılmadığını, murisin bakıma muhtaç olmadığını, her ne kadar dava dışı bir taşınmazı daha olsa da değerler arasında fahiş fark bulunduğunu, mirastan mal kaçırmanın amaçlandığını ileri sürerek tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı, temliki işlemin ivazlı akit olduğunu, bakım yükümlülüğünü yerine getirdiğini, murisin mal kaçırma amacının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temliki işlemde muvazaa olgusunun gerçekleşmediği, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ......ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mirasbırakanın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 611 ve takip eden maddeleri uyarınca ölünceye kadar bakma akdiyle temlik yaptığı, davalının bakma akdinin kendisine yüklediği edimleri yerine getirdiği, murisin sağlığında bu yönde bir dava açmadığı, temliki işlemde muvazaa olgusunun gerçekleşmediği gibi ölünceye kadar bakma akitleri ivazlı akitlerden olup tenkise tabi olamayacağı, gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 05.12.2013 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakanın 20.10.2004 tarihinde 421 ada 8 parsel sayılı bahçeli iki katlı ev vasfındaki taşınmazını davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, 15.02.2007 tarihinde öldüğü ve mirasçı olarak davacı ve davalı oğullarını bıraktığı anlaşılmıştır.
Miras bırakan 2.6.2003 tarihinden itibaren diyaliz tedavisi görmüş ve aynı evde birlikte yaşadığı davalı tarafından bakılmıştır. Öncelikle temlik edilen malın, miras bırakanın tüm mamelekine oranı dikkate alındığında bunun makul karşılanacak sınırda kalmadığı sabittir. Zira davalıya temlik edilen taşınmazın ölüm tarihi itibariyle değeri 198.579,00.-TL olup bunun dışında muristen 35.000.-TL değerinde dükkan kalmıştır. Temlikin bakım borcunun karşılığını aşar miktarda olduğu da açıktır. Muris taşınmazın bir kısmını temlik ederek yada kira geliri ile kendisine baktırabilecekken mamelekinin neredeyse tamamına yakıN kısmını temlik etmiştir. Murisin davacının eşi ile de arasının açık olduğu tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Yine, muris temlikten kısa bir süre sonra 10.11.2004 tarihinde açtığı dava ile davalının kızını evlat edinmek istemiştir. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde murisin asıl iradesinin davacıyı mirasından mahrum etmek olduğu sonucuna varılmalıdır. Bu nedenle davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir. Sayın çoğunluğun onama görüşüne açıkladığım nedenlerle iştirak etmiyorum.