1. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/15924 Karar No: 2013/17673 Karar Tarihi: 10.12.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/15924 Esas 2013/17673 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğiyle açılmıştır. Yerel mahkeme davanın reddine karar vermiştir ancak keşifte yapılan ölçüm ve bilirkişi raporu yeterli değildir. Çap kaydı ve kayıtları getirtilerek tarafların delilleri toplanmalı, dosya keşfe hazır hale getirilmeli ve gerektiğinde yerel bilirkişi ve tanıklar dinlenerek sınır tespiti yapılmalıdır. Bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Kararın kanun maddesi ise, 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesidir.
1. Hukuk Dairesi 2013/15924 E. , 2013/17673 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE KAL
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve kal davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, keşifte yapılan ölçümün ve düzenlenen bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Bilindiği üzere, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının ya da kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada, çekişmeli yer ile tarafların ellerinde bulunan kısımların sınırları alınacak ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak hassas aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını, varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır. Hal böyle olunca, davalılara ait olduğu söylenen komşu 9 sayılı parsel kaydı da getirtilerek mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda yeniden keşif yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.