8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/6317 Karar No: 2011/3947 Karar Tarihi: 05.07.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6317 Esas 2011/3947 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2010/6317 E. , 2011/3947 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak
...ile ... aralarındaki alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Denizli 2. Aile Mahkemesinden verilen 24.03.2010 gün ve 98/273 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davacının evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlara yaptığı katkıdan dolayı fazlaya dair hakları saklı tutarak 25.000.000.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini istemiş, 24.03.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de alacak miktarını 54.514,62 TL olarak talep etmiştir. Davalı vekili, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlara davacının katkısının olmadığını davalının kazancı ile alındığını, hatta davalının davacıya olan sevgisinden dolayı bir adet taşınmazın davacı adına alındığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 7.847,62 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 17.07.1991 tarihinde evlenmişler, 05.11.2003 tarihinde açılan boşanma davasının 01.02.2006 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte son bulmuştur. (TMK.nun 225/2.md) Taraflar arasında, 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı , başka mal rejimi seçmediklerinden bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş malları katılma rejimi geçerlidir. (TMK.nun 202.md ) Dava konusu taşınmazlar, evlilik birliği içinde mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut delillere göre, dava konusu taşınmazların edinilmesine davacının çalışması sonucu katkıda bulunduğu ve yaptığı katkı oranı usulüne uygun olarak bilirkişi raporunda belirlenmiş olduğundan davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine, Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davalı vekili 11.02.2005 tarihli cevap dilekçesinde “…müvekkilimiz eşine olan sevgisi nedeniyle eşi adına bir adet daire almış. Bu daireyi müvekkilimiz bir başka şahsın arsası üzerine yapmış olduğu inşaat sonunda ücret olarak aldığı dairedir. Ve müvekkilimiz eşine olan saygısı nedeniyle bu dairenin tapusunu davacı üzerine yapmıştır…” açıkladığı üzere dava konusu olmayan 1873 ada 10 parseldeki taşınmazla ilgili beyanının gizli bağış olarak kabul edilmesi gerekir. Davacının bu taşınmazın satışından elde ettiği 46.000.000.000 TL’nın dava konusu taşınmazlara davacının yaptığı katkıdan dolayı tespit edilen 54.514,62 TL"den mahsup edilerek karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bilirkişi raporunda belirlenen değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması açıklanan nedenlerle usul ve kanuna aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, istekleri halinde 17,15 TL peşin harcın temyiz eden davacıya ve 116,55 TL peşin harcın da davalıya iadelerine 05.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.