Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/26908 Esas 2015/2919 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/26908
Karar No: 2015/2919
Karar Tarihi: 23.02.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/26908 Esas 2015/2919 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/26908 E.  ,  2015/2919 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibinde, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, itirazın iptali yönünden davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatı yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davalıya yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihinde yürürlükte olan 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, asıl alacak niteliğindeki yersiz ödenen ve icra takibine konu yapılan aylığın, takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, davacı alacaklı Kurum yararına 29.2.2012 tarihli takip talebi itibariyle % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, mahkemece icra inkar tazminatı talebi yönünden reddine karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
    Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Hükmün 1. bendinde yer alan “İcra İnkar tazminat talebinin reddine“ sözcüklerinin silinerek yerine “Asıl alacağın % 40’ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.