15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10908 Karar No: 2016/1064 Karar Tarihi: 28.01.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/10908 Esas 2016/1064 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın dolandırıcılık suçuyla suçlu bulunduğu bir mahkeme kararı incelenmiş ve sanığın yolda yürüyen bir kişiye yardım etmek istediğini söyleyerek 1.200 TL para alıp kaybolduğu iddiası kabul edilmiştir. Ancak mahkeme, eylemin dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı konusunda karar veremeyeceğini belirterek görevsizlik kararı vermesi gerektiği halde hüküm kurmuştur. Bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri TCK'nın 157/1, 62, 52, 53/1, 58 ve 5237 sayılı TCK'nın 158/1-a maddesi olarak belirtilmiştir.
15. Ceza Dairesi 2015/10908 E. , 2016/1064 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52, 53/1, 58 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, yolda yürüyen katılanın yanına giderek, tanıdığı fakir insanlar olup olmadığını, fitre ve zekatlarını nasıl verdiğine ilişkin sorular sorarak, fakir insanlara yardım etmek istediğini söyleyip, "size para vereyim fakir fukaraya eşiniz dağıtsın" diyerek yanında 10.000 TL olduğunu, bunun 7.500 TL" sini dağıtmak istediğini belirtip, katılandan paranın üstünü vermesini istediği, katılanın, yanında o kadar para olmadığını söylemesi üzerine, yanında olanı vermesini, üstünü tamamlayabileceğini söyleyip, katılanın verdiği 1.200 TL"yi alarak ortadan kaybolduğunun iddia ve kabul edilmesi karşısında; sübutu halinde eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen “dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle” dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı kanunun 326. maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 28.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.