Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22979 Esas 2016/1112 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/22979
Karar No: 2016/1112
Karar Tarihi: 28.01.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22979 Esas 2016/1112 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan iki kez mahkum edilmiştir. Sanığın katılanlardan aldığı paraları geri ödemediği ve dolandırıcılık yaptığı sabit görülmüştür. Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili kısmi iptal kararı göz önüne alınarak, sanığın altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği ve altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kayyımlık, vesayet ve velayet hakkından yoksun kalacağına karar verilmiştir. Hükümlerin usul ve yasaya uygunluğu kontrol edildikten sonra, 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümler düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 157/1, 52/2, 53/1 ve 53/3-c maddeleri kararda yer almaktadır.
15. Ceza Dairesi         2013/22979 E.  ,  2016/1112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince iki kez mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, katılan ..."ın annesinin evini satın almak için müşteri olduğu, bu kapsamda katılan ..."den tapu masrafı adı altında 2000 TL para aldığı, yine emlakçılık işi yapan ve söz konusu alım satım işine aracılık yapan katılan ..."den de mal sahibine kaparo vereceğini söyleyerek 1200 TL para aldığı, ancak sanığın suça konu evi satın almadığı gibi katılanlardan almış olduğu parayı da iade etmeyerek dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ifadesi, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde aşağıda belirtilen bozma nedeni dışında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK"nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun “ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde kararlar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerlerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin ayrı ayrı DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.