Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/23227 Esas 2016/1114 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/23227
Karar No: 2016/1114
Karar Tarihi: 28.1.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/23227 Esas 2016/1114 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, \"dolandırıcılık\" suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın \"İstanbul Eczacılar Odası\"na kaydını yaptırmak için katılandan aldığı 1500 TL'nin bir kısmını geri ödeyeceği bahanesiyle tekrar 1500 TL istemesi sonrasında ortadan kaybolmasıyla dolandırıcılığı anlaşılmıştır. Mahkeme, sanığın suçunu işlediğine dair delillere dayanarak mahkum etmiştir. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun kalacağına dair kararın hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Yine de, bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği için, hüküm fıkrasından ilgili maddenin tamamen çıkartılıp yerine \"53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına\" ibaresinin eklenmesiyle karar düzeltilerek onanmıştır. İlgili kanun maddeleri ise; Türk Ceza Kanunu'nun 157
15. Ceza Dairesi         2013/23227 E.  ,  2016/1114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 43/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın, ... ilinde faaliyet gösteren ... Eczanesi"nin sahibi olduğu ve bu eczanede çalışacak mesul müdüre ihtiyacı olduğundan gazeteye ilan verdiği, bu ilanı gören sanığın da katılanla irtibat kurarak eczacı olduğunu söyleyip anlaşma sağladığı, akabinde sanığın ... Eczacılar Odasına kaydını yaptıracağını belirterek masraf adı altında para istediği, katılanın da 1500 TL parayı elden sanığa verdiği, birkaç gün sonra sanığın katılanın yanına gelerek odaya kaydını yaptırdığını, ancak yatının milinin kırılması nedeniyle gitmesi gerektiğini söyleyerek katılanın yanından ayrıldığı, daha sonra sanığın telefon açarak acil paraya ihtiyacı olduğunu beyan edip tekrar katılandan para istediği, katılanın da yine 1500 TL parayı havale yoluyla sanığa gönderdiği, daha sonra katılanın sanığı aramasına rağmen ulaşamadığı ve dolandırıldığını anladığının iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, banka dekontları ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde aşağıda belirtilen bozma nedeni dışında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun “ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.1.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.