15. Ceza Dairesi 2015/9277 E. , 2016/1175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : TCK"nın 151/1, 31/3, 62, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Somut olayda, suça sürüklenen çocuğun aralarında çıkan tartışma sonucunda katılanın evinin camını ve evde bulunan bir kısım eşyaları kırdığı anlaşılmakla, eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, suça sürüklenen çocuk savunması, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı gözetilerek, TCK"nın 29.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması nedeniyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlarından birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
2-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesi dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK"nın 150/2 maddesi gereğince, yasal olarak tayin edilen zorunlu müdafinin ücretinin suça sürüklenen çocuğa yüklenemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesiyle, bir infaz hukukuna ilişkin uygulama haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve TCK"nın 51/3. maddesi gereğince denetim süresinin 1 yıldan az olamayacağı gözetilmeden denetim süresinin 2 ay 6 gün olarak belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.