Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu Ç.. Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 159 parsel sayılı 5877,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kayıt miktar fazlası olarak mera vasfı ile orta malı olarak sınırlandırılmış; kadastro tespiti, hükmen 8.8.2007 tarihinde kesinleştirilmiştir. Davacı H.. G.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli mera parselinin adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 103 ada 159 parsel sayılı taşınmazın mera kaydının iptali ile davacı H.. G.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava ve temyize konu 103 ada 159 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap edilebilecek taşınmaz olduğu ve davacı taraf lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz hakkında, davacının da taraf olduğu Sinanpaşa Kadastro Mahkemesinin 2005/48-2007/32 Esas ve Karar sayılı dava dosyası ile yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 103 ada 159 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı H.. G.. yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi mera vasfı ile sınırlandırılmasına karar verilmiş ve hüküm temyiz edilmeksizin 8.8.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, hem aleyhine kesinleşen davada hem de eldeki davada irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmıştır. Buna göre konusunu aynı taşınmazın oluşturduğu, tarafları ve sebebi aynı olan dava sonucu verilen Sinanpaşa Kadastro Mahkemesinin 2005/48-2007/32 Esas ve Karar sayılı kararının taraflar yönünden kesin hüküm oluşturduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca Mahkemece, 6100 sayılı HMK"nın 114/1-i ve 115/2. maddesi uyarınca, olumsuz dava şartlarından olan kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilmek suretiyle yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.