12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/6046 Karar No: 2014/10370 Karar Tarihi: 29.04.2014
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/6046 Esas 2014/10370 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık idaresindeki otobüsle kırmızı ışıkta durmayarak arkadan çarpması sonucu birçok kişinin yaralanmasına sebep oldu. Yaralama suçu ile mahkum olan sanığın hükmü mahalli Cumhuriyet savcısı ve mağdur vekili tarafından temyiz edildi. Dosya incelendikten sonra mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz istemi reddedildi. Zarar gören mağdurun da temyiz hakkı olduğu kabul edilerek, katılma iradesini vekilinin aracılığıyla ortaya koyan şikayetçinin davaya katılmasına karar verildi. Ancak mahkeme, bilinçli taksirin şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle sanığın hükmünü bozdu. Kararda TCK'nın 89/4, 62/1-2, 51/1-3, 53/6 maddelerine atıfta bulunuldu.
12. Ceza Dairesi 2014/6046 E. , 2014/10370 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1-2, 51/1-3, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ve mağdur vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Cumhuriyet savcılarının nezdinde görev yaptıkları Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı, 5271 sayılı CMK"nın 260/2 ve 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca tefhimden itibaren bir hafta içinde kanun yollarına başvuru hakkı mevcut iken, 14.04.2011 tarihinde yürülüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 3. maddesi ile 01.01.2014 tarihine kadar Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmalara Cumhuriyet savcısının bulunmayacağı, ancak verilen hükümlere karşı kanun yollarına başvurabilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderileceği hüküm altına alınmıştır. Bu açık yasal düzenlemeler uyarınca, Cumhuriyet savcılarının nezdinde görev yaptıkları Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı hükümlerin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği tarihten itibaren bir hafta içinde kanun yollarına başvuru haklarının bulunduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Bu itibarla, Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16.04.2013 tarihli hükmün 26.04.2013 tarihinde görüldüsünü yapan Cumhuriyet savcısının 10.05.2013 tarihli temyiz isteminin süresinden sonra olduğu anlaşılmakla, mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 310 ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE, 2-Olay sebebiyle yaralanan ve katılma hakkı kendisine hatırlatılmayan mağdurun, 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçta zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve Dairemizin 31.10.2013 tarihli kararı üzerine kendisine CMK"nın 234/2. maddesi gereğince atanan vekili aracılığıyla hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçinin 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın savunmaları, kaza tespit tutanağı, tanık ve mağdur anlatımları ve tüm dosya kapsamından, idaresindeki otobüsle meskun mahalde, gündüzleyin, ışıklı kavşağa yaklaşırken, kırmızı ışığa yakalanmamak için süratlenerek devam ettiğinde, ışıkların yeşilden kırmızıya dönmesi sebebiyle önünde duran araca arkadan çarparak birden çok kişinin yaralanmasına neden olması şeklinde gerçekleşen olayda bilinçli taksirin şartlarının gerçekleştiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.