15. Ceza Dairesi 2013/23205 E. , 2016/1446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hileli iflas
HÜKÜM : Beraat
Hileli iflas suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların müflis ..... End. San. ve Tic. Ltd. Şti"nin ortağı oldukları,aynı zamanda... Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin yönetim kurulu üyeleri oldukları, müflis şirketin yöneticileri olan sanıkların şirketin nakit kaynaklarını şirketin borçlarına ödemeleri gerekirken, kendi alacaklarını tahsil yoluna gittikleri, müflis şirket kaynaklarını vadeli mal satışı şeklinde üçüncü kişilere aktardıkları, bu şekilde ... Çelik End. San. ve Tic. Ltd. Şirket"ini hileli iflas ettirdikleri iddia edilen olayda;
Dosya kapsamında sanık ... savunmasında, iflasına karar verilen.... Çelik Ltd.Şirketinde üyeliği ve imza yetkisinin olmadığını,....Kimya San.A.Ş."nin ortağı olduğunu, bu şirketin iflas eden şirketin ortağı olduğunu, iddia edildiği gibi şirketin mal varlığını hileli yollarla azaltıcı hiçbir eylemde bulunmadığını,suçsuz olduğunu beyan ettiği,sanık ... savunmasında, ticari faaliyetleri sonucunda katılan firmaya borçları oluştuğunu, ancak şirketin mal varlığını azaltıcı herhangi bir davranışta bulunmadıklarını, suçsuz olduğunu, ödemelerde acze düştüklerinde iflasa karar verildiğini beyan ettiği,sanık ... savunmasında, davaya konu şirketin sahibi ortakları yakın olduğundan kendisini şirket yönetimine dahil ettiklerini, şirketle ilgili imza yetkisi olmadığını ve şirketin çalışmaları hakkında bilgi sahibi olmadığını, atılı suçu işlemediğini ifade ettiği,Bilirkişi Kurulunun 17.10.2011 havale tarihli raporu ile sanıkların hileli iflas yaptıklarına ilişkin bir bulguya rastlanmadığı, sanıkların şirketle olan borç alacak ilişkileri çerçevesinde kendi alacaklarını tahsil etmelerinin hileli iflas niteliğinde olmadığı, yapılan incelemede şirketin 120 kodlu alıcılar hesabında 276.911,45-TL şirketin alacağı olduğu, aynı zamanda 293.480,80-TL borcu olduğunun tespit edildiği,ancak 2005 yılı defterlerinde iflasa kadar sürede alacak ve borçların akıbetinin defterler üzerinden tespit edilmediğinin görüş olarak bildirildiği, katılan vekili beyanlarında defterlerin ile para, mal varlıklarının özellikle raporda gösterilen demirbaş varlıklarının iflas masasına teslim edilmediğini, şirketin alacaklısı görünenlerin gerçek alacak olup olmadığının tesbit edilmediğini beyan etmiş olması ve 5237 sayılı TCK"nın 161. maddesindeki seçimlik hareket olan "Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunmasına" ilişkin dosyada yeterince araştırmanın mevcut olmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması açısından, öncelikle sanıkların tacir sıfatını hangi ticari işletme veye şirket nedeniyle aldığı, sanıklar hakkında iflas kararı verilmesine sebep olan .... İcra müdürlüğünün 2005/10245 takip esas sayılı iflas yoluyla takibe dönüştürülen dosyada, borçlu gözüken şirketin ticaret ünvanının ne olduğu, sanıkların bu şirketin ortağı yada yetkilisi olup olmadığı tespit edilerek, şirketin banka hesaplarının 2005 yılında kapandığı ve ..... Vergi Dairesi tarafından 31/08/2005 tarihinde resen kapatıldığı iddia edildiğinden, sanıklar hakkındaki iflasın kapatılmasına ilişkin .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.12.2006 tarihli karar sayılı dosyası ile .... İflas Müdürlüğünün 2006/23 iflas nolu dosyasının onaylı suretleri alınıp dosyaya eklenerek, ... Vergi Dairesinden alınacak cevabi yazı ile şirketin kapanma tarihi sorularak, söz konusu şirkete ait suç dönemini kapsayan 2003, 2004, 2005, 2006 yıllarına ait muhasebe kayıt, defter ve belgelerin (TTK 64. maddesince, tacirin sadece tutmakla yükümlü olduğu ticari defterler ile birlikte tacirin muhasebe kayıtları, banka hesapları, tapu kayıtları, çek hesapları, borç ilişkilerini tevsik eden sözleşmeler, faturalar, makbuzlar, sevk irsaliyeleri, elektronik kayıtlar gibi ticari defterlerin dayanağını oluşturan diğer belgelerde malvarlığı hareketlerinin izlenebileceği kayıt ve belgeler olduğundan) üzerinde, Ticaret, İcra ve İflas ve Ceza Hukuku alanında uzman üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla uyuşmazlığı çözmeye yeterli denetime elverişli olacak şekilde yeniden inceleme yaptırılarak, TCK"nın 161 maddelerinde sayılan eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı, duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanıp sonuca göre, sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.