15. Ceza Dairesi 2014/15037 E. , 2016/1684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK’nın 157/1 maddesinde hapis cezası ile birlikte adli para cezasının da öngörüldüğü gözetilmeden yalnızca hapis cezasının uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Katılanın müdür olarak görev yaptığı Bandırma İl Özel İdaresinde bulunduğu esnada sabit telefonundan arayanın kendisini komiser Necati olarak tanıtıp İl Özel İdaresinde çalışan Ali Ural isimli bir şahsın internet üzerinden kişilerin hesaplarını boşalttığını, operasyon yaptıklarını, kendisini savcı beyle görüştüreceklerini, kendi kullandığı 0533 339 04 28 numaralı GSM hattını istediklerini, numarayı verdikten kısa bir süre sonra 0531 497 62 88 numaralı GSM hattından arayan bir şahsın, operasyon yaptıklarını, Ziraat Bankasından 20.000 TL para çekmesini, kendi hesaplarından da para çekmesini, Ali Ural"ın internet üzerinden hesaplarını boşaltacağını, kendileri ile devamlı irtibatlı olmasını, telefonu hiç kapatmaması gerektiğini bildirdiğini arayan kişinin kendisini Harun savcı olarak tanıttığını, sanığın toplamda 26.022,00 TL parayı katılana kendi hesabına yatırttırdığı ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, yatırılan parayı sanığın çektiği sanığın farklı farklı savunmaları, katılan beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 16.02.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
(Karşı Oy)
(Karşı Oy)
Karşı Oy:
Sayın çoğunluk ile görüş ayrılığımız, sübutun oluşup oluşmadığına ilişkindir.
İncelenen olayda;
Telefon dolandırıcıları tarafından kandırılan müştekinin, şahsına ait paraları, sanığın hesabına göndermesi, sanığın bu paraları çekmesi, bu sebeple sanığın suça iştirakinin olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
Sanık.... ilçesinde mali müşavirlik yapmaktadır, kendisine ait işyeri ve suç tarihi itibariyle aylık 2000 TL geliri bulunmaktadır. Üniversite mezunudur.
Sanık savunmasında; olay günü işyerinden ....ına kredi ödemesi yapmak amacıyla çıktığı esnada isminin ... olduğunu söyleyen uzun boylu bir şahsın kendisini karşıladığını, kendisini Jandarmada Astsubay olarak tanıtarak üzerinde askeri bot, haki renkli bir parke olduğunu, bu şahsın "..."in bürosu nerede" diyerek sorduğunu, kendisinin buyrun benim dediğini, kendisine ....sındaki hesap numarasını söyleyerek "benim de hesabım aynı numara, hesaplar karışmış, hesabınıza 26.000 TL para gönderildi. Gönderen benim abim, araç alacağız diyerek parayı çekip kendisine getirmesini, kendisinin bankanın önündeki 3. Noter yakınında beklediğini" söylediği, kendisinin buna inanarak parayı çekerek ilgiliye götürerek teslim ettiğini beyan etmiştir.
İncelenen kamera kayıtlarında sanığın 3. Noterin bulunduğu 49. Caddeden sahile doğru gittiği görülmüş, Noterin ön kısmı kamera yokluğu sebebiyle görüntülenememiştir. Olaydan bir gün sonra yakalanan sanığın üzerinde yapılan aramada paraya da rastlanmamıştır. Müşteki telefon görüşmesi yaptığı kişinin sesini tanıyabileceğini söylemesine karşın bu husus yerine getirilmemiş, sanığın hesap hareketlerinde para havalesi alınan kişiler dinlenmemiş, sanığın suç saatinde yapmış olduğu telefon görüşmelerine ilişkin kayıtlar getirtilmemiş, meslek ve işyeri sahibi olan sanığın kendi bilinen ve sık kullandığı banka hesabına suça konu olan parayı yatırtması, hayatın olağan akışına uygun olmadığından olayın gerçekleştiğine ilişkin şüphe ortadan kaldırılmamıştır.
Bu sebeple sanık hakkında kurulan hükmün şüphenin tamamen giderilmesi maksadıyla eksik inceleme sebebiyle bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararına muhalefetiz.