20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2272 Karar No: 2014/4418 Karar Tarihi: 14.04.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2272 Esas 2014/4418 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/2272 E. , 2014/4418 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 09.05.2012 tarihli dava dilekçesi ile, ... İlçesi, ... Köyü, ...Mevkiinde bulunan yaklaşık 15-20 dönüm yüzölçmündeki taşınmazın, ... Köyünde yapılan kadastro tesbit çalışmaları sırasında tesbit yapılmadan bırakıldığını, daha sonra sınır köy olan ... Köyünün kadastro tesbit çalışmaları sırasında tesbitinin yapılacağının söylendiğini, ancak, ... Köyünde yapılan kadastro tesbit çalışmaları sırasında da herhangi bir tesbit yapılmaksızın tesbit harici olarak bırakıldığını, dava konusu taşınmazın annesi tarafından uzun yıllardan beri kullanıldığını, onun ölümü ile çocukları arasında yapılan taksim sonucu davaya konu taşınmazın kendisine verildiğini, nizasız ve fasılasız bu taşınmazı 30 yıldan beri kullandığını ve yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, dava dilekçesinde sınırları yazılı fen bilirkişi İhsan Kalınç tarafından hazırlanıp sunulan 07/03/2013 tarihli ek raporuna ekli krokide (A2) ile gösterilen 5371,07 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 3993,96 m2 yüzölçümündeki taşınmazların davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişisinin ek raporunda belirttiği (A1) ile ilgili talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından (A2) ve (B) ile gösterilen bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 23.08.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu ise 14.03.1987 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 14/04/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.