15. Ceza Dairesi 2013/23821 E. , 2016/1960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-c, 35/1-2, 62, 52/2, 53/1-3, 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdur ..."in vasi tayini gerektirecek şekilde epilepsi ve hafif düzeyde zeka geriliğinin bulunduğu, iyiyi kötüyü ayırt etmekte güçlük çekeceği, menfaatlerine müdrik olmadığı, telkinlere mukavemet edemediği, sonuç olarak hukuki sorumluluklarını bilebilecek ehil durumda olmadığı, sanıkların mağdurun bu durumunu bildikleri, fiilen kendilerinin işlettiği ....San. Tic. Ltd. Şti."ni yasal sorumluluklardan ve hükümlülüklerden kurtulmak için mağdur adına yaptıkları, şirketin %99 hissesinin mağdura ait olarak kayıtlarda gözüktüğü halde, aslında iş yerinde işçi olduğu, şirketin temsilcisinin 22/11/2006 tarihli imza sirkülerine göre sanık ... olduğu, tüm işlemlerin sanıklar tarafından birlikte yürütüldüğü, bu kapsamda sanıkların işlerinde ve özel görüşmelerinde kullanmak üzere davaya konu 0 ....ve 0... .. numaralı GSM hatlarını aldıkları, bu hatlar ile konuşmalar yaptıkları, sonrasında hatların borcunu ödemedikleri, bu nedenle mağdur hakkında icra takibi başlatıldığı, vasisi tarafından açılan dava sonucu takiplerin tahsil edilemediği, sanıkların bu şekilde esasen yanlarında işçi olarak çalıştırdıkları mağdur ..."in algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediklerinin kabul edildiği olayda;
Sanıkların telefonları kullanmadıklarını aranan akrabalarının şirketi devralan ..... tarafından aranmış olabileceğini, mağdurun yanlarında çalıştığı dönemde herhangi rahatsızlığının bulunmadığı, varsa bile bilmediklerini savundukları, mağdurun sözleşmelerdeki imzaları kabul ettiği, sanıklar tarafından kullanıldığı kabul edilen hatların sözleşme tarihlerinin şirketin ...."a devir tarihi olan 04/01/2007 tarihinden sonra 12/02/2007 tarihinde yapıldığı, iddianamede belirtilen 2007/10872, 2007/10586 ve 2007/10473 Esas sayılı icra dosyalarında takibe konu alacaklar ile ilgili ....., ... ve.....numaralı hatlarında borç tarihlerinin sözleşmenin devir tarihinden sonrasını kapsadığı anlaşıldığından, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımında, hatların şirketin devrinden sonra alınması ve kullanılması nedeniyle bu hatların kimler tarafından kullanıldığının denetime olanak verecek şekilde belirlenmesi, şirketi devralan...."ın olayla ilgili beyanının alınması, tam akıl hastalığı halinde sakatlanan bir iradeden söz edilemeyeceğinden 01/07/2008 tarihli “vesayet altına alınması uygundur” şeklindeki sağlık kurulu raporuna istinaden ... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 12/09/2008 tarihinde kısıtlanma kararı verildiği ve katılana vasi tayin edildiği, Tüketici Mahkemesince Adli Tıp uzmanı tek bir hekim tarafından rapor verildiği, her iki raporunda içerik itibariyle suçun unsurlarını ortaya koyamadığı için yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı dikkate alınarak, suç tarihi itibariyle katılanın algılama yeteneğinin olup olmadığı, bu anlamda akıl hastası olup olmadığı, algılama yeteneği varsa, zayıf olup olmadığına ve üçüncü kişiler tarafından anlaşılıp anlaşılamayacağına dair, Adli Tıp Kurumu veya Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi"nden kurul raporu alınarak, sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.