Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/23831 Esas 2016/1961 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yanında kimlikleri tespit edilemeyen diğer iki şahısla birlikte ......esnaf olduklarını çek vereceklerini söyleyerek katılan ...... hayvan aldıkları ve karşılığında katılan ......yönetim kurulu başkanı olduğu şirkete ait çalınmış olan çeki verdikleri, çekin yüzündeki el yazılarının ve keşideci imzasının sanığa ait olduğu anlaşıldığı olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın davadan haberi olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükmolunan adli para cezası tayininde 5237 sayılı TCK"nın 61/8 maddesi hükmü karşısında adli para cezası hesaplanırken bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik arttırma ve indirimlerin gün üzerinden yapılması ve sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması sonucu belirlenmesi gerektiği halde doğrudan adli para cezasına hükmedilmesi sonucu sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı Kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "4600 TL" ve “3833 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "230 gün", "191 gün" ibarelerinin eklenmesi ve hükmün ilgili yerine “TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca hükmolunan 191 gün adli para cezasının 20 TL üzerinden paraya çevrilerek sanığın 3820 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.