Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/26568 Esas 2013/9259 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/26568
Karar No: 2013/9259
Karar Tarihi: 10.04.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/26568 Esas 2013/9259 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2012/26568 E.  ,  2013/9259 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı tarafından aleyhine icra takibi yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, takibe konu senetlerin kambiyo vasfı taşımadığını, bu senetlerdeki bedel tutarında borçlu bulunmadığını, senetlerde tanzim yerinin, isim dışında adres ve yerin yazılı olmadığını, vade tarihinin keşide tarihinden önceki bir tarihi taşıdığını, ileri sürerek takibe konu senetlerle ilgili davalıya borcu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacının davasının takip yönetimine ilişkin olduğu, borcun varlığına herhangi bir itirazının olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, kambiyo senedi özelliği taşımayan ve davalı tarafından imzası inkar edilmeyen belgelerle ilamsız takip ile alacağın tahsilini talep ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. İcra takibine konu edilen senetler,tanzim yeri bulunmadığı ve vade tarihinin keşide tarihinden önce olması nedeniyle kambiyo senedi vasfını kaybetmiş olduğu gibi zamanaşımına uğrayan senetlerden dolayı kombiyo hukukuna dayalı olarak davalı hakkında takipte bulunulduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının davasının münhasıran takip yönetimine ilişkin olduğundan söz edilemez. Davacı, dava dilekçesinde açıkça davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığından da söz etmiştir. Öyle olunca da dayanılan ve takibe konu edilen senetlerin HMK.nun 202/2 maddesi uyarınca delil başlangıcı olarak kabulü gerekir.Davalı senetlere konu temel ilişkiyi isbatlamakla yükümlüdür. Davalı iddiasını tanık dahil her türlü delil ile isbatlayabilir.Bu nedenle taraflar şahit dinletebilirler. Mahkemece bu yöndeki tarafların tanıkları dahil tüm delilleri celb edilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.