Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/6330 Esas 2013/9274 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6330
Karar No: 2013/9274
Karar Tarihi: 10.4.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/6330 Esas 2013/9274 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/6330 E.  ,  2013/9274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı ile arasında düzenlenen konut kredisi sözleşmesi gereğince kredi kullandığını, kredi taksitlerini HSBC bankası aracılığıyla yaptığını, ödemelerin tümünün yapılmasına rağmen konutun teslim edilmediğini ileri sürerek, konut kredisi sözleşmesinin feshine, yapılan ödemelerin ödeme tarihlerinden tahsiline, kalan miktar için borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve 83.691,85 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının 98.908,55 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle Yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun72/6.maddesinde, ”Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.“ yazılıdır. Yasanın bu maddesi ile menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği gibi,davacı da bu hususta ayrıca talepte bulunmuştur.Bu nedenle mahkemece sözkonusu takip nedeniyle davacının ne miktar ödeme yaptığı fazla ödeme yapıp yapmadığı belirlenerek, fazladan ödeme yapılmışsa yapılan bu ödemenin istirdatına karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    3-Davacı alacağının avans faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı tacir olduğuna göre, davacının bu istemi yerindedir. Mahkemenin davacının bu istemini gözardı ederek yasal faize hükmetmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bent uyarınca temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 8.134.80 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, 10.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.