15. Ceza Dairesi 2013/25115 E. , 2016/2117 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın sahibi olduğu şirkette, mağaza müdürü ve iş yeri sorumlusu olarak çalışan sanığın, cep telefonu, cep telefonu aksesuarları ile telefon kontör satışı yaptığı, çalıştığı süre içerisinde, ....... ve .... isimli müşterilerden tahsil ettiği paraları şirket hesabına geçirilmediği ayrıca mağazada bulunması gereken 2 adet ...... marka cep telefonu, 39 adet 100 kontörlük hat, 25 adet 20 kontörlük hat, 25 adet 1 Gb"lik hafıza kartı, 9 adet 2 Gb hafıza kartı, 29 adet muhtelif cep telefonu kulaklığının sayımda eksik çıktığı bu şekilde atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, sanığın adil yargılanma hakkının ihlal olduğuna, deliller ve tarih arasında çelişkilerin bulunduğuna, usul ve kanuna ayrıkı karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 E, 2010/76 K. sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesiyle, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği, yine zikredilen maddenin 3. fıkrasında, denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektiğinden hareketle, somut olayda hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesi gereğince denetim süresine hükmedilmemesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı kanun maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına ilişkin güvenlik tedbirinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükümde yer alan 53. maddenin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılarak yerlerine "Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan a, b, c, d, e bentleri ve aynı maddenin 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" denilmesi ile hapis cezasının ertelenmesine dair bölüme “5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca cezası ertelenen sanık hakkında mahkûm olduğu ceza süresince denetim süresinin belirlenmesine” ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.