15. Ceza Dairesi 2013/23525 E. , 2016/2127 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri katılan M.. Y.. vekili ve sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında "2008" olarak yanlış yazılan suç tarihinin "16.01.2007" şeklinde mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüş; mahkemece TCK"nın 51. maddesi uygulanarak sanıklar S... ve A..."in "cezalarının ertelendiği" hükme bağlanmış olmakla (anılan madde hükmüne göre hapis cezalarının ertelenebileceği adli para cezalarının ertelenmesinin mümkün bulunmadığı açık olmakla) tebliğnamedeki 1 no.lu, sanıklar C... ve C... açısından ise TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinden koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakıldıkları hükme bağlanmakla, sanıklar S... ve A... açısından da ertelenen hapis cezalarının "kısa süreli" olmadığı tespit olunmakla (TCK"nın 53/4. maddesi) tebliğnamedeki 2 ve 3 no.lu bozma düşüncelerine iştirak olunmamıştır.
Başlangıçtan beri fikir ve eylem birliği içinde hareket eden sanıklardan C..."in Ankara 30. İcra Müdürlüğünde başlattığı (28.08.2002) ve 10.01.2005 tarihi itibariyle yenilettiği icra takibinde, ödeme-yenileme emirlerinin, haciz bildirimi, kıymet takdiri raporu bildirimi gibi işlemlere ait tebligatların katılanın 17.11.2000 tarihi itibariyle tescil sahibi olduğu bağımsız bölüm adresine çıkarılmasını sağlayıp ve esasen o adreste kayden 30.08.2002 tarihinden beri oturan sanık S... ve kocası-sanık C... ile, sanık S..."in kız kardeşi sanık A... tarafından tebellüğ edilmesini (katılanın bilgisi dışında) temin edip, şikayetçiye ait dairenin 16.01.2007 tarihi itibariyle alacaklı-sanık C..."e ihale yoluyla satılarak haksız yarar sağlamaları şeklinde iddia ve kabul edilen eylemlerinin TCK"nın 158/1-d maddesinde tanımlanan "nitelikli dolandırıcılık" suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamalarında aşağıdaki bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma-kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin sanıklara verilen cezaların az olduğuna, sanıklar S... ve A..."e verilen hapis cezalarının ertelenmesinin yanlış olduğuna yönelen sanıklar müdafiinin ise eksek soruşturma ve inceleme yapıldığına, delil tayin ve takidrinde hata olduğuna, suçun unsurlarının oluşmadığına, suç vasfına (Tebligat Kanunun 55. maddesine muhalefet olabileceğine), TCK"nın 159. maddesinin uygulanması gerektiğine, sanıklar C... ve C... hakkında TCK"nın 51 ve CMK"nın 231. maddelerinin uygulanmamasının kanuna aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Temel hapis cezaları alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, adli para cezalarının belirlenmesine esas alınan temel tam gün birim sayılarının, aynı gerekçelere dayanılarak, yasal-yeterli gerekçe gösterilmeden asgari hadden uzaklaşılarak tespiti suretiyle hükümlerde çelişkiye neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının birinci paragrafındaki "120", üçüncü paragrafındaki "100", beşinci paragrafındaki "2000" rakamlarının çıkartılarak yerlerine sırasıyla "5", "4" ve "80" rakamları yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.