15. Ceza Dairesi 2013/30801 E. , 2016/2211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında;
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, TCK’nın 155/2 ve 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Özel belgede sahtecilik suçundan, ortadan kaldırma
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler katılan vekili ile sanıklar müdafii tarafından; sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davalarının ortadan kaldırılmasına ilişkin hükümler ise, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıkların, katılan ile birlikte ortaklıklarının bulunduğu ..... ve Ticaret Limited şirketine ait gelirlerinin tamamını şirket kayıtlarına yansıtmamak suretiyle kazançlarını az göstererek katılanı zarara uğrattıkları ve evrak kapsamına göre katılan ..."ye ait olmadığı tespit edilen, 2003/1 ve 2003/2 karar sayılı kararlardaki imzaların sanıklarca atılıp tamamlandıklarının iddia edildiği olayda;
1-Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davalarına ilişkin zamanaşımı sürelerinin dolduğuna dair gerekçede isabetsizlik bulunmadığından, katılan vekilinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin cezanın miktar ve nev’i itibariyle dava zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle kamu davalarının 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince düşmeleri yerine, ortadan kaldırılmalarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan “ortadan kaldırılmasına” ibaresinin, “düşmesine” şeklinde düzeltilmesi ile sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Sanıkların aşamalardaki tüm savunmalarında, şirketin aktifinde bulunan tüm bitkilerin gerçek değeri ile ticari kayıtlarındaki stok mevcudu arasındaki farkın, değerlerin farklı hesaplanmasından kaynaklandığını belirterek suçlamaları kabul etmemeleri ile şirketin aktifini sağlayan tüm bitkilerin şirkete ait değişik araziler ile tesislerde bulunması nedeniyle bunların ancak teknik bilirkişiler tarafından özelliklerinin incelenmesi sonucunda değerlerinin 3.174.343 TL olarak tespit edilmesi ve bu meblağın şirketin ticari kayıtlarında 1.674.116 TL olarak görünen stok mevcudundan fazla olmasının katılanın hissesine düşecek payı artıracak olması nedeniyle lehine olması ile ortaklıktan ayrılmak istemesi ya da şirketin tasfiyesi halinde şirketin gerçek aktiflerine göre payının hesaplanacak olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, aralarındaki uyuşmazlığın şirket ortaklığı ilişkisinden kaynaklanan hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gözetilmeden, sanıkların yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraatları yerine, yazılı gerekçelerle mahkumiyetlerine hükmolunması,
Kabule göre de;
b)Güveni kötüye kullanma suçunun düzenlendiği TCK’nın 155/2. maddesinde hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin belirtilmiş olmasına rağmen, ayrıca adli para cezasına hükmolunmaması,
c)Mahkemece sanıkların şirket gelirlerinin tamamını kayıtlara yansıtmamak suretiyle katılanı zarara uğrattıklarının kabul edilmiş olmasına rağmen, TCK’nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
d)Katılanın kardeşleri olan sanıklar hakkında, TCK’nın 167/2. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
e)Kasıtlı bir suçtan hapis cezasına mahkûm edilen sanıklar hakkında, TCK’nın 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.