Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2564 Esas 2014/4924 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2564
Karar No: 2014/4924

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2564 Esas 2014/4924 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/2564 E.  ,  2014/4924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve müdahiller vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü

    K A R A R

    Davacı vekili, 19.03.2007 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine ise, 21.07.2010 havale tarihli cevap dilekçesiyle taşınmazın TMK’nun 713/6. maddesi gereğince Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve (B) harfi ile işaretli 728,90 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, 20. Hukuk Dairesinin 27.12.2010 gün ve 13020-16757 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "uzman bilirkişi raporları yeterli olmadığından, yeniden orman ve zilyedlik araştırması yapılması" gereğine değinilmiştir.
    Müdahiller 18.04.2012 tarihli dilekçeleri ile taşınmazda kendilerinin de mirasçılık nedeniyle hak sahibi olduklarını iddia etmişlerdir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, müdahillerin davasının ispatlanamadığından reddine, (B) harfi ile işaretli 728,90 m2 taşınmazın davacı adına tarla niteliğiyle tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve müdahiller vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 12.05.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 01.04.1967 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Taşınmaz, 766 sayılı Kanunun 2. maddesine göre tapulama harici bırakılmıştır.
    Hükmüne uyulan bozma kararına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi kurulu tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, temyize konu taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu, miras bırakan ..."nin ölümünden sonra taksim edilerek davacıya düştüğü, müdahillerin bir hakkının bulunmadığı, taşınmazın köy içinde ev, tarla, bahçe olarak kullanıldığı, adına tescil kararı verilen davacı yararına zilyedlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği saptanarak, yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin ve müdahiller vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 22.04.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.