20. Hukuk Dairesi 2014/2240 E. , 2014/4928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 16.12.2008 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Ulukapı Köyünde bulunan yaklaşık 3000 m2 taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine ise, 23.02.2009 havale tarihli cevap dilekçesiyle taşınmazın TMK’nun 713/6. maddesi gereğince Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve (A, B ve C) ile işaretli toplam 2883,93 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, 20. Hukuk Dairesinin 20/12/2010 gün ve 12598-16255 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "uzman bilirkişi raporları yeterli olmadığından, yeniden orman ve zilyedlik araştırması yapılması " gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, (A, B ve C) ile işaretli toplam 2883,93 m² taşınmazın davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmekle tekrar bozulmuştur.
Dairenin 01/07/2013 gün ve 2102-7430 sayılı bozma kararı özetle "Mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda oluşturulan kısa kararda, 10.07.2009 tarihli krokide (A, B ve C) ile işaretli 2882,93 m2 taşınmazın davacı adına tapuya tesciline denildiği halde, gerekçeli kararda 16.10.2011 tarihli fen bilirkişi krokisinde (A) ile işaretli 672,32 m2 yüzölçümlü bölümün davacı Ali Haydar Şahin adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Oysa, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2); kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur. (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 gün 1991/7 E. – 1992/4 K.) " şeklindedir.
Bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, (A,B,C) işaretli 2883,93 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 12.05.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 1967 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu vardır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Taşınmaz bu çalışmada çalılık olarak tespit harici bırakılmıştır.
Hükmüne uyulan bozma ilamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, temyize konu taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu, adına tescil kararı verilen davacılar yararına zilyedlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği, taşınmazın köy içinde yerleşim yeri ve tarla, bahçe olarak kullanıldığı saptanarak bu nitelikleriyle tescile karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 22.04.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.