Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2243 Esas 2014/4931 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2243
Karar No: 2014/4931

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2243 Esas 2014/4931 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/2243 E.  ,  2014/4931 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 29.12.2010 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ...Köyünde bulunan iki parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Davalı Hazine ise, 15.03.2011 havale tarihli cevap dilekçesiyle taşınmazın TMK’nun 713/6. maddesi gereğince Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve (A) işaretli 4410,29 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline; (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından (A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.03.2013 gün ve 13517-3233 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "uzman bilirkişi raporları yeterli olmadığından, yeniden orman ve zilyedlik araştırması yapılması " gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, (A) harfi ile işaretli 4410,29 m2 taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu daha sonra 12.05.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 01.04.1967 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Taşınmazlar bu çalışmada çalılık olarak tespit harici bırakılmıştır.
    Hükmüne uyulan bozma kararına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, temyize konu taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu, adına tescil kararı verilen davacı yararına zilyedlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği, taşınmazların köy içinde ev ve bahçe olarak kullanıldığı saptanarak, bu nitelikleriyle tescile karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 22.04.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.