22. Ceza Dairesi Esas No: 2015/16654 Karar No: 2016/11319 Karar Tarihi: 28.06.2016
Hısızlık - karşılıksız yararlanma - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/16654 Esas 2016/11319 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hırsızlık ve karşılıksız yararlanma suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz edilen davalarda, sanığın tek eylemle TCK'nin 163/2 ve 142/1-b maddelerini ihlal ettiği belirtilmiş ancak en ağır cezayı gerektiren suç olan 142/1-b maddesi ile uygulama yapılmamıştır. Ayrıca, sanık lehine sonuç doğuran yasanın uygulanması gerekmekteydi ve suç saati belirlenemeyince TCK'nin 143. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmalıydı. Ceza miktarı bakımından, önceki ceza miktarını aşmayacak şekilde belirlenmesi gereken hükümlerde TCK'nin 145. maddesi yanlış uygulanmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri: TCK'nin 58, 163/2, 142/1-b, 44, 143, 145, 168/5., 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi.
22. Ceza Dairesi 2015/16654 E. , 2016/11319 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hısızlık, karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK"nin 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimin uygulanmasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 1- Sanığın mağdur ..."a ait iş yerine girerek, iş yerindeki sabit telefonla görüşme yapması ve iş yeri çalışanı mağdur ..."a ait kuru sıkı tabancayı çalması şeklinde gerçekleşen eylemde, telefon ve kuru sıkı tabancanın farklı mağdurlara ait olduğunu sanığın bildiğine dair delil bulunmaması ve bu eylemlerin bir bütün halinde malvarlığına yönelik olması karşısında, sanığın tek eylemle TCK"nin 163/2 ve 142/1-b maddelerini ihlal ettiği dikkate alınarak aynı Kanun"un 44. maddesi uyarınca bunlardan en ağır cezayı gerektiren suç olan 142/1-b maddesi ile uygulama yapılması gerekirken her iki madde ile ayrı ayrı uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayini, 2- Kabule göre de; hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 84. maddesi ile TCK"nin 168. maddesine eklenen 5. fıkra ile yapılan düzenleme karşısında, sanık lehine sonuç doğuran yasanın belirlenip uygulanmasında zorunluluk bulunması, 3- Eylemin gerçekleştiği saatin dosya içeriğinden ve sanık savunmalarından tesbit edilememesi karşısında, sanığın iş yerindeki sabit telefonla yaptığı görüşme kayıtlarının temin edilip suç saatinin belirlenmesi, sonucuna göre hakkında TCK"nin 143. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi; 4- Bozmaya uyularak verilen hükümde ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının korunması açısından 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca, sonuç ceza miktarının önceki ceza miktarını aşmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken, olayda uygulama yeri olmayan TCK"nin 145. maddesinin önceki hükümde uygulandığı gerekçesiyle yeniden uygulanması, 5-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının korunmasına, 28.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.