22. Ceza Dairesi Esas No: 2015/13188 Karar No: 2016/11344 Karar Tarihi: 29.06.2016
Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/13188 Esas 2016/11344 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların hırsızlık suçundan mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz başvurusunda, mahkemenin yasalara aykırı hareket ettiği belirtilmiştir. Sanıklar lehine olan yasaların ortaya çıkarılması gerektiği ancak kanun maddeleri ayrı ayrı tespit edilmeden sonuç cezaların karşılaştırıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, suça konu aracın taklit anahtarla çalıştırılmak suretiyle çalındığı ve bazı giyim eşyalarının geri verildiği için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağı tartışılmamıştır. Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiği ve sanıkların velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz ve koşullu salıverme tarihlerine kadar uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Son olarak, cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı konusu da tartışılmadan karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 5252 sayılı Kanunun 9/3, 765 ve 5237 sayılı TCK'nin ilgili maddeleri (142/2-d, 53/1-c, 53/3, 168/1-4), 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi ve 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi.
22. Ceza Dairesi 2015/13188 E. , 2016/11344 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanıkların yararına olan hükümler, önceki ve sonraki yasaların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, 765 ve 5237 sayılı TCK"lara göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan yasa maddeleriyle verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasanın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması, 2-Kabule göre de; a-Suça konu aracın taklit anahtarla çalıştırılmak suretiyle çalındığının anlaşılması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK"nin 142/2-d maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, b-Suça konu araçla başka bir suça karıştığı tespit edilen sanık ..."nun yakalandığında aracı bıraktığı yeri kolluk görevlilerine göstererek buradan teminle mağdura iadesini sağladığı, mağdurun ise aracını teslim almasından sonra aracından bir takım giyim eşyalarının alınmış olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla, soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı mağdurdan sorularak sonucuna göre, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1-4. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, c-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, d-Sanıkların, 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, e-5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25/07/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek, hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.