2. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/820 Karar No: 2020/1538
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/820 Esas 2020/1538 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, karşılıklı boşanma davasında verilmiştir. Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekmektedir. Mahkeme, davacı-karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğunu ve davalı-karşı davacı kadının ise kusurlu bir davranışının ispatlanamadığını belirtmiştir. Bu nedenle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma talebinin konusuz hale geldiği sonucuna varılmıştır. Ancak, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma talebi hakkında konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmediği için yargılama giderleri ve vekalet ücreti konularında, davadaki haklılık durumuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat de dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadının yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri de dikkate alınarak daha uygun miktarda madd
2. Hukuk Dairesi 2020/820 E. , 2020/1538 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları, yoksulluk nafakası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanunu"nun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Somut olayda mahkemece davalı-karşı davacı kadına yüklenen hakaret vakıasının ne zaman söylendiği ve içeriğinin belli olmadığı, bu hali ile davalı-karşı davacı kadına hakaret vakıasının kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının ise kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Zira dinlenen davacı-karşı davalı erkeğin tanıklarının sözleri, maddi hadiselere dayanmayıp, soyut ve genel niteliktedir. Şu halde, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı ise de kadının kabul edilen boşanma davası temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle boşanma hükmü kesinleştiğinden, erkeğin boşanma talebinin konusuz hale geldiği de görülmektedir. Bu durumda erkeğin boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1). O halde bu husus gözetilerek davacı-karşı davalı erkeğin boşanma talebi hakkında, konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti konularında, davadaki haklılık durumuna göre (HMK m. 331/1) karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50. ve 51. maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2020 (Salı)