15. Ceza Dairesi 2013/24495 E. , 2016/2809 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, katılandan satın aldığı mal karşılığında keşidecisi ... olarak görünen, keşide yeri ...., keşide tarihi ...... olan 9.000 TL bedelli tamamen sahte olarak oluşturulmuş çeki ciro ederek katılana verdiği, katılanın 12/04/2010 tarihinde çeki tahsil için bankaya ibrazında çekin sahte olduğunun tespit edilerek banka görevlilerince muhafaza altına alındığı şeklindeki olayda;
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin mahkumiyete yeterli kesin delil bulunmadığına, eksik inceleme ile karar verildiğine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Katılanın aşamalardaki ifadelerinde, sanığa bir önceki yıl yaklaşık 20.000 TL bedelli mal verdiğini, sanığın bir kısmını nakit bir kısmını da senet ile ödediğini, ancak 9.000 TL alacağı kaldığını, sanığın suça konu senedi bu alacak karşılığında verdiğini beyan etmesi karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli
davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, sanığın atılı suçtan beraatına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 30/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.