Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28923 Esas 2016/2892 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/28923
Karar No: 2016/2892
Karar Tarihi: 31.03.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28923 Esas 2016/2892 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, işverenine ait eşyaları iş yerine getirmeden kendi evinde kullandığı için \"Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma\" suçundan ceza almıştır. Ancak, belgelerin incelemesi sonucu sanığın suça konu eşyaları şirket adına alıp almadığı ve bedellerinin sanık tarafından mı yoksa şirket hesabından mı ödendiği tespit edilemediği için sanığın hukuki durumu yeniden denetlenmelidir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar konusunda daha detaylı ve açıklayıcı bir bilgi verilmemiştir.
15. Ceza Dairesi         2013/28923 E.  ,  2016/2892 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Müştekilerin yetkilisi olduğu .... Ürünleri Limited Şirketinde hizmet sözleşmesine dayanarak işçi statüsünde çalışan ve fiilen müdürlük yapan sanığın, .... yılı Aralık ayı içinde işyerinde kullanılmak üzere şirket adına satın aldığı ve faturalarını da şirket adına kestirdiği iki adet dizüstü bilgisayar, iki adet cep telefonu, üç adet sprit klima, bir adet çamaşır makinesi, bir adet temizlik robotu, koltuk takımı ve buzdolabından oluşan eşyaları hiç bir şekilde işyerine getirmeyip şirket yönetiminin bilgisi ve rızası dışında kız arkadaşı ile birlikte kurdukları eve götürerek kullandığı, bu şekilde sanığın atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın aşamalarda değişmeyen ifadesinde, atılı suçlamayı kabul etmemesi, 30.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda, iddianamede işyerine kullanılmak üzere şirket adına satın alındığı, faturalarının şirket adına kestirildiği ve sanığın evinde kullandığı iddia edilen demirbaş ve gider faturalarının gider yazmak maksadıyla şirket resmi kayıtlarına intikal ettirildiği, hesaplarda bedellerinin peşin olarak ödendiği, ödeme ile ilgili şirket evraklarında herhangi bir resmi evraka rastlanmadığı, alınan bazı demirbaşların kullanım amacı olarak işyerinin faaliyetinde kullanılacak tarzda olamayacağı, ayrıca fatura bedellerinin sanığın kredi kartı ile ödendiği, resmi kayıtlarda yapılan nakit ödemelerin gerçek durumu yansıtmadığının belirtildiği, daha sonra alınan ek bilirkişi raporunda ise suça konu demirbaşların toplam tutarının 19.762,04 TL olduğu, bunun 16.983,04"lük kısmının sanığın kredi


kartıyla ödendiği, 2000 TL"lik kısmının ..... Petrol tarafından ödendiği ve 779.00 TL tutarın sanık tarafından ödendiğine dair belgeye rastlanmadığının belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, katılanlara ait şirketin ticari defter, bilgisayar kayıtları, irsaliye ve faturalar ile diğer hukuki belgelerin temin edilmesi, bu şekilde finansal kayıtların toplanması ile ilgili belgelerin getirtilmesinden sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdiinin sağlanarak sanığın suça konu demirbaşları şirket adına alıp almadığının belirlenmesi, sözkonusu demirbaşların bedellerinin sanık tarafından mı yoksa şirket hesabından mı ödendiğinin kesin olarak tespit edilmesi, sanığın eylemi nedeniyle şirketin zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramış ise buna ilişkin belgelerin neler olduğu hususlarında yeniden denetime elverişli rapor alınarak daha önce alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden dava konusu edilmeyen eylemlerle ilgili zararların da belirtildiği yetersiz ek bilirkişi raporuna dayanılarak eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 31.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.