15. Ceza Dairesi 2016/24 E. , 2016/3049 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli kararın başlık bölümünde, suç tarihinin 18.08.2009 ile 01.10.2009 tarihleri arası olarak yazılması gerektiği gözetilmemişse de; bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın otobüs ile ...... ilinden ........ iline giderken, otobüsün mola verdiği iş yerinde çalışan katılan ile tanıştığı, katılana kendisini .... Belediye Başkan adayı olarak tanıtıp güven tesis ettiği, ....... ülkesinde tanıdıkları olduğunu, katılanı daha iyi bir işte çalışması için yurtdışına gönderebileceğini söylediği ve telefon numarasını aldığı, daha sonra arayarak fotoğraf ve kimlik fotokopisi ile işlemler için para göndermesini istediği, sanığa güvenen katılanın ayrı ayrı tarihlerde toplam 8.127 TL parayı sanığın hesabına havale ettiği ancak daha sonra sanığa ulşamadığı, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321.. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “240 gün”, “200 gün” ve “4.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.