15. Ceza Dairesi 2013/29523 E. , 2016/3097 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın kendisine teslim edilen çek ile birlikte M...."e gittiği ancak döndüğünde katılanın önceden vermiş olduğu 11.000 TL"lik çeki ve bu çeki almak amacıyla gönderilen 13.000 TL"lik çeki geri getirmediği, böylece sanığın hizmet ilişkisini gereği olarak kendisine tevdi ile teslim edilmiş olan çeki kendisinin yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunduğu iddia edilen olayda,
Sanık beyanında, söz konusu katılan firma ve şahıs arasında 2007 ve 2009 yılları arasında kordinatörlük hizmeti karşılığında Vakıfbank"a ait 4 adet çek aldığını, bunlardan ilk ikisinin gününde ödendiğini, üçüncü çeki icra yoluyla tahsil ettiğini, şikayet konusu olan söz konusu çekin icra işlemine konu olduğunu, katılan firma ödeme sıkıntısı çektiği için çekleri ödememek için bu yola başvurduğunu, herhangi bir teslim tutanağı olmadığını bahse konu kişileri tanımadığını,hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu kabul etmediğini ve teslim tutanağındaki imzanın kendisine ait olup,böyle bir teslim belgesinin düzenlenmediğini ifade ettiği,katılan yetkilisi ise, sanığın yanında sözleşmeli olarak teknik kordinatör görevi gördüğünü, olay tarihinde şirketin girdiği ekenomik kriz nedeniyle sanığa 11.000 TL lik çek verdiğini,sanık bu çeki tanımadığı ancak isminin H.... olarak belirttiği bir kişi ile çeki bozdurduğunu, 11 bin TL çek bedeli karşılığında 9 bin TL hesabına aktarıldığını, H.... isimli şahsa verilen çek süresinde ödenmeyince, sanığa çekin vade tarihini ileri atmak yada daha ileri vadeli çek vermek konusunda anlaşıp, daha ileri vadeli çek verdiğini, bu çek bedelinin 13 bin TL olduğunu, ilk verdiği 11 bin TL lik çekin icraya verildiğini ve ikinci verilen 13 bin TL lik çekinde sanık tarafından bizzat icraya konulduğunu, anlaşma gereği sanığın çeki kendisine iade etmesi gerektiğini, sanığın şirketinde teknik kordinatör olup mali işlemlerle sorumlu olmadığını, ilk 11 bin TL lik çekin bedelinin F. S."e ödendiğini şikayetçi olduğunu beyan ettiği,mahkemece eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilerek mahkumiyet kararı verilmiş ise de; beyanlarda ismi geçen kişilerin dinlenmediği,teslim belgesi üzerine yazı ve imza incelemesi yapılmadığının anlaşılmış olması karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, sanık ve katılan ifadelerinde geçen katılanın babası M. T. ile icra işlemi yapan H. ve F. S. kardeşlerin bilgi ve görgüsü alındıktan sonra,teslim belgesini düzenleyen M. T."e ait yazı ve imza örnekleri ile birlikte sanığın belgedeki yazı ve imzanın bilirkişi incelemesine tabi tutularak, belgenin sonradan doldurma iddiasının açıklığa kavuşturulup, kimin eli ürünü olduğunun tesbit edilerek, delillerin değerlendirildikten sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Eylemin TCK"nın 155/2 maddesinde tanımlanan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluşturduğu halde, TCK 155/1 maddesince sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nın 50/1-a maddesi yerine, aynı kanunun 52/2. maddesinin gösterilmesi ,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın CMK"nın 326/son maddesine göre ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.