Karşılıksız çek keşide etme değişen suç vasfına göre nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27821 Esas 2016/3374 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/27821
Karar No: 2016/3374
Karar Tarihi: 13.04.2016

Karşılıksız çek keşide etme değişen suç vasfına göre nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27821 Esas 2016/3374 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, ortağı olduğu şirkete ait keşide yetkisi olmayan bir çek vererek nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın çek imzalaması işlemiyle ilgili olarak şirket ortaklarının bilgisi ve rızası olup olmadığı araştırılmamış, adli para cezasının belirlenmesinde hata yapılmış, tekerrür hükümlerinin yazılmamasıyla çelişki oluşturulmuş ve sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir. Kararda, TCK'nın 158/1-f-son, 168/2, 52/4, 53/1-3, 58, 68 maddeleri önemlidir. 158/1-f-son maddeye göre, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığa temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katı esas alınırken, 168/2 maddesi gereği sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan açılmış kamu davası bulunmadığı durumlarda mahkumiyet kararı verilemez. 52/4 maddesine göre adli para cezasının tayininde suçtan elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde belirlenecek temel gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısının, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarla çarpımı sonrası adli para cezası
15. Ceza Dairesi         2013/27821 E.  ,  2016/3374 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Karşılıksız çek keşide etme (değişen suç vasfına göre nitelikli dolandırıcılık)
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f-son, 168/2, 52/4, 53/1-3, 58, 68 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, ortağı olduğu ...Şirketine ait 26.300 TL bedelli çeki, çek keşide etme yetkisinin bulunmamasına rağmen keşide ederek katılana verdiği ancak ibraz tarihinde bankada karşılığını bulundurmadığı, bu suretle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 gün, 50/105, 01.06.1999 gün, 137/146, 10.10.2000 gün, 175/193, 23.10.2001 gün, 226/227 ve 30.05.2006 gün 173/145 sayılı kararlarında ve benzer nitelikteki içtihatlarında açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK’nın 225. (1412 sayılı CMUK’nun 257 ve 150) maddesi uyarınca hükmün konusunun iddianamede gösterilen fiilden ibaret olması ve ek savunma verilerek başka bir suçtan yargılama yapılarak mahkumiyet kararı verilmesinin mümkün olmaması karşısında, somut olayda sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan açılmış kamu davası bulunmadığı ve sanık hakkındaki iddianamenin karşılıksız çek keşide etme suçuna ilişkin olduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında açılmış bir dava bulunmamasına rağmen nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılama yapılarak sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    1- Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği ve sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilemeyeceği, aynı şekilde ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 gün ve 6/ 8 – 69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak somut olayda, sanığın ortağı olduğu... Şirketine ait çeki imzalaması ve ifadesinde, şirket ortaklarının kendisine yetki verdiklerini beyan etmesi karşısında; sanığın suç tarihinde suça konu çeki imzalaması hususunda şirket ortaklarının bilgisi ve rızası olup olmadığı, sanığın çeki katılana ticari ilişki kapsamında ya da önceden olan borcuna yönelik olarak verip vermediği hususlarının açıklığa kavuşturulması ile sonucuna göre, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik araştırmayla mahkumiyet kararı verilmesi,
    2- 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k )bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-f. son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması fazla adli para cezası tayini,
    3- Hükmün açıklandığı 24.10.2011 tarihli celsede, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulandığı belirtilmesine rağmen, gerekçeli kararda tekerrür hükümlerinin yazılmaması suretiyle çelişki oluşturulması,
    4- Hükmün açıklandığı 24.10.2011 tarihli celsede, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesine esas alınan sabıkada yer alan karşılıksız çek keşide etme suçunun, 6273 sayılı Kanun ile suç olmaktan çıkartılarak idari yaptırıma dönüştürülmüş olduğu ve silinme koşullarının oluştuğu dikkate alınarak, tekerrüre esas alınmayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 58.maddesi gereğince sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.