15. Ceza Dairesi 2013/28815 E. , 2016/3395 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya kapsamına göre,suç tarihinde sanık ....."un kimliği tespit edilemeyen başka bir şahıs ile birlikte lüks bir araba içinde katılanın çalıştığı tarlanın yanına gelerek, satılık tarla aradıklarını, bu konuda kendilerine yardımcı olmasını istediklerini ifade ettikleri, katılanın güvenini kazanmak için sanık ...."in katılana bir sır vereceklerini ve bunu kimseye söylememelerini belirterek, 1. Dünya savaşında bazı ...... hazinelerini gömdüklerini, ..... bir iş adamının oğlunu gönderip hazineyi bulacaklarını, bu konuda katılandan yardım istediklerini ve kendisine de pay vereceklerini ifade ettikleri sonra toprak bir çanak alarak katılanın yanına getirdikleri, hazineyi bulduklarını hazineyi gömecekleri bir yer aradıklarını ve durumu İsrailli iş adamına bildireceklerini ifade ettikleri, katılanın çanağın delik kısmından baktığında, içinde parlayan sarı şeyler gördüğü, sanık .... ile yanındaki şahısın katılandan yol parası istedikleri ve 500,00 TL para aldıkları 10 gün boyunca da sürekli katılanı arayarak, çeşitli bahaneler ile para talep ederek katılandan toplam 3,500 TL para aldıkları, sanık......"in yanındaki şahıs ile birlikte katılanın güvenini kazanarak aldatmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında, koşulları bulunmasına rağmen TCK"nın 43/1. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına”ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.