23. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/60 Karar No: 2019/869 Karar Tarihi: 06.03.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/60 Esas 2019/869 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2019/60 E. , 2019/869 K.
"İçtihat Metni"
......
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl dava yönünden, borçlu ... aleyhine ...... Sayılı dosyası ile icra takibi yapılıp borçluya ait ..... plaka sayılı vasıtanın trafik kaydına haciz konulduğunu, aracın satışı sonrasında sıra cetveli düzenlendiğini, ancak ilk sırada yer alan alacak ile ikinci sırada yer alan alacak ve tarafların aynı olduğu burada bir muvaazanın olduğunu öne sürerek kendilerine ait alacağın sıra cetvelinde ilk sıraya alınmasını, birleşen dava yönünden ise .... 6. İcra Müdürlüğünün 2008/5 Esas sayılı dosyası ile borçlu ......aleyhine takip yapıldığını, borçluya ait ..... plakalı vasıtanın trafik kaydına haciz konulduğu mahcuz vasıta 27.500,00 TL bedelle ihale edilip bu husus ile alakalı olarak bahse konu derece ve sıra cetveli tanzim edildiğini, bu cetvelinde aynı gerekçelerle hukuka aykırı olduğunu belirterek müvekkilinin alacaklı olduğu dosyanın birinci sıraya alınmasını istemiştir. Asıl davada ve birleştirilen davada davalı taraflar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davalar yönünden sıra cetvelindeki sıralamanın alacaklı gözüken dosyalara uygun olduğu, sıralamada değişikliğe gidilecek bir hataya rastlanılmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davalar yönünden davaların reddine karar verilmiştir. Kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Asıl dava ve birleşen dava yönünden; Sıra cetvelinde muvazaa iddiasında ispat yükü davalıya düşer. Mahkeme ilamı olsa bile muvazaanın yapıldığı iddia edilebilir. Kaldı ki tedbir nafakasına ara kararla hükmedilir. Mahkeme kararı veya ara kararla hükmedilen nafakanın muvazaalı olmadığı görüşü isabetli değildir. Aksinin iddia edilmesi ve ispatı mümkündür. Bu nedenle davalıya alacağının gerçek olduğunun ispatına ilişkin delilleri sorulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
..... SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.