15. Ceza Dairesi 2016/861 E. , 2016/3525 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin . Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma
Sanığın dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükümle ilgili olarak, 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, katılan M.. Ö.."e ait ... oto kiralama isimli işyerinden 20/10/2009 tarihinde kiraladığı .... plakalı aracı, teslim etmeyerek, diğer katılan M.. K.."ya kendisine ait olduğunu söyleyerek sattığı, bu şekilde dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması ve katılan beyanları, kira sözleşmesi, teslim tutanağı ile dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçların sabit olduğu anlaşılmakla, mahkemenin sanığın mahkumiyetine yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın suçların sübutuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 52/4 maddesine göre, para cezasının 20 eşit taksitte ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,
2-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağına karar verildiği halde, alt soyu dışındaki kişiler hakkında hak yoksunluğuna karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321.. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün ilgili kısmına ""para cezasının birer ay arayla 20 eşit taksitle ödenmesine"" ifadesinin yazılması, hükümden 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin uygulamasına ilişkin kısmın çıkartılarak yerine ""sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-3 madde ve fıkraları uyarınca, (c) bendinde sayılan kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı, vesayet ve kayyımlığa ait haklardan koşullu salıverilmeye kadar, madde ve bendlerde sayılan diğer haklardan ise hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına"" yazılmak suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.