Yaralama - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/568 Esas 2016/3540 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/568
Karar No: 2016/3540
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yaralama - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/568 Esas 2016/3540 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın bir tartışma sırasında müştekiyi bıçakla yaralayarak kaçtığı olayda, yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet hükmüne temyiz başvurusu yapılmıştır. Temyiz incelemesinde, hükümde çelişkiye neden olan ve sanığın sabıkasız olması gibi faktörlerin dikkate alınmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, temel cezanın alt sınırından belirlenip üst sınırdan yapılan indirimin çelişkiyi gidermeye yönelik olduğu belirtilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yetersiz gerekçelendirildiği sonucuna varılmıştır. Kararda, TCK'nın 86/2, 86/3-e ve 29/1 maddelerine atıf yapılmıştır. TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayin edildiği vurgulanmış ve CMK'nın 231/6-c maddesiyle ilgili açıklamalar yapılmıştır. Ayrıca, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarih ve 11-250/13 sayılı kararında belirlenen zarar kavramının, somut maddi zararı kapsadığı ancak manevi zararı kapsamadığı ifade edilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2016/568 E.  ,  2016/3540 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yaralama
    HÜKÜM : TCK"nın 86/2, 86/3-e, 29/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın kaza sonrası çıkan tartışma sırasında müştekiyi bıçakla basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralayarak olay yerinden kaçması şeklinde gerçekleşen olayda; yerel Mahkeme"nin 06/06/2011 tarih 2010/259 E. 2011/374 sayılı kararıyla sanığın mahkumiyetine yönelik hükmün, Dairemizin 21/01/2013 tarih ve 2012/12333 esas, 2013/738 sayılı kararıyla, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza tayin edilirken teşdiden hüküm kurulması karşısında, aynı yasanın 29 maddesi gereğince haksız tahrik nedeniyle üst hadden indirim yapılarak hükümde çelişkiye neden olunması ve 5271 sayılı CMK"nın 231/6-c fıkrasında belirtilen zarar kavramının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 11-250/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi belirlenebilir, ölçülebilir, somut maddi zarar olup manevi nitelikteki zararı kapsamadığı, sanığın sabıkasız olduğunun anlaşılması, yaralama suçunda dosyaya yansıyan, katılan tarafından ileri sürülmüş ve belgelendirilmiş giderilmesi gereken ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi bir zarar bulunup bulunmadığının katılandan sorulup bir saptama yapılmadan ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, sanığın işlemiş olduğu yaralama eyleminden dolayı “zarar giderilmediği” biçimindeki yetersiz gerekçe ile CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, gerekçeleriyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla;
    Sanık lehine olarak temel cezanın alt sınırdan belirlenip TCK’nın 29/1. maddesine göre indirimin üst sınırdan yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesi ve gerekçe kısmında bir daha suç işlemeyeceği kanaati oluşmadığından CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığının belirtilmesi karşısında tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmediğinden, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.