Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/10779 Esas 2016/3687 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/10779
Karar No: 2016/3687
Karar Tarihi: 20.04.2016

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/10779 Esas 2016/3687 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın senedi bizzat katılanın cirosuyla aldığını beyan ettiği ve bu beyanının tanıklar tarafından doğrulandığı belirtilmiştir. Ancak, senedin arkasında bulunan katılan adına atılan imzanın sanığın eli ürünü olmadığı bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir. Sanık senedin arkasına sonradan doldurduğunu söylemiştir. Adli Tıp Kurumu raporunda, başka bir amaçla atılan imzanın kullanılarak belge oluşturulduğu belirtilmiştir. Ancak, bu durumun sanığın mahkumiyetine yeterli olmadığına karar verilmiştir. Bu nedenle, sanığın her iki suçtan da beraat etmesine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.

15. Ceza Dairesi 2014/10779 E. , 2016/3687 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Resmi belgede sahtecilik,nitelikli dolandırıcılık

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyete ilişkin hükümler,sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, suça konu senedi, bizzat katılanın cirosuyla aldığını beyan ettiği, sanığın bu beyanının tanıklar C.. K.., A.. U.., T.. B.. ve katılanın başka davalarda avukatlığını yapan Avukat K.. S.. tarafından da doğrulandığı, senedin arkasında bulunan katılan adına atılan imzanın, katılan"ın eli ürünü olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, sanığın senedin arkasına daktilo ile yazılan kısmı sonradan doldurduğunu söylediği, bunu bankanın uyarması üzerine yaptığını beyan ettiği, Adli Tıp Kurumu tarafından verilen raporda, başka bir amaçla atılan imzanın kullanılarak belge oluşturulduğu belirtilmiş ise de; bu durumun sanığın mahkumiyetine yeterli olmadığı, Adli Tıp Kurumunun raporundaki bu ibarenin dosya kapsamındaki delillerle örtüşmediği, buna göre sanığın her iki suçtan da beraatına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,20.04.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.